İSTANBUL / BAŞAKŞEHİR - Akif İnan Anadolu İmam Hatip Lisesi
ARAPZADE ŞEYHÜLİSLAM MEHMET ARİF EFENDİ
MEZAR TAŞINDA YAZANLAR
Hüve'l Baki
Kudema-yı uzma-yı ulemadan
Marifetullahı vâkıf- ı esrarrullah
Sabık-ı şeyhü'l İslam-ı müfti-i enam
Arabzade el-hac Muhamed Arif Efendi
Hazretlerinin ruh u pür füttuhlarına
El-fatiha
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE
Baki odur
Eski, büyük ulemadan, Allah bilme bu ilmin sırlarına vakıf eski Şeyhülislam ve insanlığın müftüsü Arapzâde Hacı Muhamed Arif Efendi Hazretlerinin pâk ruhlarına el-fatiha
HAYATI
1152 (1740) yılında doğdu. Şeyhülislâm Atâullah Efendi'nin oğludur.
Medrese tahsilini tamamladıktan sonra kısa zamanda mahreç ve bilâd-ı erbaa (bk. KADI) derecelerini geçerek 1785'te Yenişehr-i Fener, bir süre sonra Mekke kadısı, 1789'da da İstanbul kadısı oldu.
1795'te Anadolu, 1800'de Rumeli kazaskerliğine tayin edildi. Kısa bir süre mâzuliyetten sonra ikinci defa bu göreve getirildi.
III. Selim'in tahttan indirilerek yerine IV. Mustafa'nın padişah olmasından sonra şeyhülislâmlık makamında da değişiklik yapıldı ve ŞerifzâdeMehmedAtâullah Efendi'nin yerine Ârif Efendi şeyhülislâm oldu
(21 Temmuz 1808). Yirmi beş gün gibi çok kısa süren şeyhülislâmlık dönemi oldukça buhranlı geçti. Bu sırada İstanbul'a gelen Alemdar Mustafa Paşa
III. Selim'i tekrar tahta çıkarmaya teşebbüs ederek Çelebi Mustafa Paşa'dan zorla sadâret mührünü aldı. Diğer taraftan IV. Mustafa'yı tahttan indirmek için saraya baskı yapmaya başlayan Alemdar,
Ârif Efendi'ye de padişaha bu hususu bildirme görevini verdi. Ancak şeyhülislâm böyle bir görevi üstlenmekte tereddüt gösterince Alemdar'ın hakaretine uğradı.
Durumu bildirmek üzere padişahın huzuruna çıktığı zaman da iki yüzlülük ve Alemdar taraftarlığı ile suçlandı. Her iki taraftan görmüş olduğu hakaret üzerine büyük bir şaşkınlığa düşen Ârif Efendi,
sonunda kendisini toparlayarak padişahın tepkisini Alemdar'a bildirdi. Bunun üzerine Alemdar saraya yaptığı baskında III. Selim'in cesedi ile karşılaşmış,
gelişen olaylar sonunda IV. Mustafa'yı tahttan indirerek yerine II. Mahmud'u çıkarmıştı (28 Temmuz 1808). Saltanat değişikliğinden sonra 15 Ağustos 1808'de Ârif Efendi de azledilmiştir.
Bundan sonraki hayatını talebe yetiştirerek, ilim ve hatla uğraşarak geçirmiştir. Özellikle ta'lik yazıda maharet sahibi olmuş, istinsah ettiği on kadar mushafıRavza-i Mutahhara'ya göndermiştir.
14 Mayıs 1826'da İstanbul'da ölen Ârif Efendi Çarşıkapı'da babası ve diğer bazı yakınlarının bulunduğu Sinan Paşa Medresesi hazîresine defnedilmiştir.