T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / BAŞAKŞEHİR - Akif İnan Anadolu İmam Hatip Lisesi

MUALLİM NACİ'NİN MEZAR TAŞI

OSMANLICA

Hüve

Hak-perestima'rz-ı ihlâs ettiğim dergâh bir

Bir nefes tevhidden ayrılmadım Allah bir

Târihnüvis-iselâtin-i âl-i O'sman

Muallim Nâci Efendihazretlerinin ârâmgah-ı manevisidir

Veladeti sene 1265-İrtihali sene 1310

26 Ramazan

GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE

O

Doğruluktan Yanayım Samimiyetimi sunduğum dergah birdir.

Allah'ın Varlığı ve Birliğine daima inandım

Osmanlı Sultanlarının Tarihini yazan

Muallim Naci Efendi Hazretlerinin Manevi Makamıdır

Doğumu Rumi: 1265-Vefatı 26 Ramazan 1310

19-01-2023

HAYATI

Aruz veznini Türkçeye kusursuzca uygulamak için çalışmış bir Tanzimat dönemi şairidir.Edebiyat tarihinde "eski şiir"in temsilcisi sayılmıştır.  Gerek edebiyat ve şiir hakkındaki eleştiri ve önerileri, gerekse Türk dilinin sorunları ve bunların çözümlerine yönelik düşünceleri ile edebiyat tarihinde yer edinmiş bir kişiliktir.'Lugat-i Nâcî" adlı Osmanlıca sözlüğü ile tanınır.

1849 yılında İstanbul'da Saraçhanebaşı semtinde doğdu. Asıl adı Ömer'dir. Babası saraç ustası Ali Bey,annesi Varnalı göçmen bir ailenin kızı olan Fatma Zehra Hanım'dır. İlköğrenimine İstanbul'da başladı. Yedi yaşında iken babasının ölümü üzerine, dayısının yanına Varna'ya gitti. Düzenli bir öğrenim görme imkânı olmadığından çeşitli dersler alarak açığını kapatmaya çalıştı.Arapça ve Farsça öğrendi. Hattatlık ve hafızlığa çalıştıktan sonra Varna Rüştiyesi'nde öğretmenlik yaptı.

Mutasarrıf Süleymaniyeli Mehmet Sait Paşa ile tanıştıktan sonra on yıldır sürdürdüğü öğretmenlikten ayrıldı;  Paşanın özel katibi olarak Rumeli ve Anadolu'nun birçok kentini dolaştı. 1881'de Paşa ile Sakız Adası'a gitti.

Üç sene kaldığı Sakız'da bir hayli şiir yazdı ve ilk görev gezisinden edindiği izlenimleri anlattı. Sakız'da iken yazdığı şiirlerle ün kazandı.  Kuzu" (1881), "Nusaybin Civarında Bir Vadi" (1882), "Dicle" (1883), bu dönemde Tercüman-ı Hakikat'te yayımlanan şiirlerinden bazılarıdır.

1883'te Sait Paşa ile birlikte İstanbul'a döndükten sonra Hariciye Nezareti'nde çalıştı. Paşa Berlin'e atandığında onunla birlikte gitme teklifini reddetti ve Hariciye Nezareti'ndeki görevine devam etti.  Kısa bir süre sonra memuriyetten istifa ederek gazetecilik yaşamına başladı.

Ahmet Mithat Efendi'nin teklifi üzerine Tercüman-ı Hakikat gazetesinde edebiyat sayfasını yönetmeye başlayan Muallim Naci, 1884'te Ahmet Mithat'ın besteci kızı Mediha Hanım ile evlendi. Kayınpederi Ahmet Mithat'ın teşviki ile kısa zamanda Fransızca öğrendi. Tercüman-i Hakikat'te yayınladığı şiirler ve Fransızca'dan yaptığı çevirilerle kısa sürede şöhrete kavuştu.

Genç şairlerin onun gazellerine yazdığı çok sayıda nazire ve tahmis, gazeteyi eski edebiyat taraftarlarının merkezi haline getirdi. İlk şiir kitabı Ateşpare'yi İstanbul'da yayımladı (1883). Kitapta, yeni teknikle yazdığı şiirlerini bir araya getirdi.

"Naci" şöhretini bu sağladı. Gazel, şarkı, kıt'a, rubai ve benzeri divan tarzındaki şiirlerini toplayan "Şerrare" adlı kitabını 1884'te yayımladı. 1891'de "Lugat-i Naci" adlı eseri üzerinde çalışmaya başladı. Türk dilinde kullanılan Arapça ve Farsça kelimeleri içeren bu sözlükte Türkçe'ye Batı dillerinden girmiş bazı kelimelere de yer verdi. Örnek olarak kendi şiirlerinden veya başka şairlerden çeşitli mısra ve beyitleri kullandı. Yazarın ölümü ile yarım kalan eseri, 1894'te arkadaşı Müstecabizâde İsmet tamamlamıştır.

Aniden rahatsızlanarak 1893 yılında hayatını kaybetti. II. Mahmut Türbesi haziresine gömüldü Cenaze masrafları II. Abdülhamit'in özel hazinesinden karşılanmıştır. Fatih ilçesinde, Karagümrük ile Balat bölgeleri arasında, adını taşıyan bir ilköğretim okulu bulunmaktadır.

 

KAYNAK: İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 19.01.2023 - Güncelleme: 19.01.2023 17:05 - Görüntülenme: 125
  Beğen | 0  kişi beğendi